EZHERLİLERİN FETÖ/PDY MAĞDURİYETİ
15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ/PDY terör örgütü mağduru olan herkes mağduriyetlerini ve onlardan gördükleri zulümleri anlatmaya başladı. Türkiye de bu örgütünün en çok zulmettiği kişiler şüphesiz Mısır El Ezher Üniversitesi Mezunlarıydı. Şimdi o zulümleri EZDER ( El Ezher Üniversitesi Mezunları ve Mensupları Derneği) Başkanı Sayın Ekrem DÜZCAN dan dinleyeceğiz.
İmam Hatip mezunları kişisel tercihlerini kullanarak ciddi ve düzeyli bir eğitim almak için Mısır El Ezher Üniversitesine gidiyorlardı. 4 yıllık dolu dolu bir eğitim sürecinden sonra mezun olduklarında ülkesine gelip faydalı birer fert olma hayalini kuran bu pırıl pırıl gençler 28 şubat 1997 de hüsrana uğradılar. Bu tarihe kadar denklikle ilgili hiçbir problem yokken sadece bir gecede binlerce gencin hayalleri suya düştü. Çünkü artık onlar birer El Ezher mezunu değil lise mezunu sayılmaktaydı. Yıllar sonra 17/25 Aralık 2013 den sonra anladık ki bütün bu vicdansızlıkların altında yatan en büyük ve en etken sebep FETÖ/PDY terör örgütüymüş. Nasıl ki İmam Hatiplerin ve Kur’an Kurslarının kapatılmasında, Refah-yol Hükümetinin yıkılmasında etkin rol oynadıysa ; El Ezher Üniversitesi Mezunlarının denkliklerinin verilmemesi, varolan denkliklerin de geriye dönük iptal edilmesi, Milli Eğitim Bakanlığında çalışan öğretmenlerin de görevden uzaklaştırılması bu örgütün eliyle olmuştur. Mısır ve diğer Yurtdışındaki öğrencilerin pasaport süresi uzatma ve askerlik tecillerinde zorluklar çıkarılarak öğrencilerin eğitimlerini yarıda bırakıp ülkelerine dönmek zorunda bırakıldılar. Çünkü FETÖ/PDY denen bu örgütün lideri günü gelip de MEHDİLİK iddiasında bulunduğunda ,İslami Eğitimi en güzel biçimde öğrenen bu öğrencilerin onun karşısına olacağını çok iyi biliyordu. Onları engellemek için en can alıcı noktasından vurdu yani verilen denklik ve okuma haklarını ellerinden alıp , mevcut devlet memurlarını da görevlerinden ederek köklerini kazımaya çalıştı. Oysa bu örgüt kendi eliyle burs vererek El Ezher de okuttuğu öğrencileri TÜRKİ CUMHURİYETLERE göndererek, halktan topladıkları zekat ve himmet parasıyla yaptıkları okullarda çalıştırdılar.
Ezher Üniversitesinin ne kadar kaliteli bir eğitim verdiğini çok iyi biliyorlardı. Kendi yandaşlarına tavsiye ediyorlardı. Çünkü okuttukları bu öğrencileri kendi evlerinde ve yurtlarında barındırıyorlardı. Yani bu öğrencilere Ezher Üniversitesinin kaliteli eğitimi verilirken aynı zamanda FETÖ idolojisi de empoze ediliyordu. Böylece ılımlı islam projesini ortaya koydular . Bu proje daha sonradan Dinlerarası Diyalog projesiyle devam etti.
Ezher Üniversitesi denklikleri 1997 yılından itibaren verilmeyeceği söylendi. Daha sonra İzmir ve Ankara İlahiyat Fakültelerinde Lisans tamamlama dersleri açıldı. İki yıl verilen bu dersler sonunda denklikler yeniden verildi ancak bu belge sadece Diyanet İşleri Başkanlığında geçerlidir , Milli Eğitim Bakanlığının öğretmenatamalarında geçerli değildir’ ibaresi kondu. 28 şubat 1997 de başlayan bu zulüm 2010 yılına kadar devam etti. Ben 1997-2002 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda öğretmenlik yaptım. 2002 de denkliğim iptal edilerek görevden alındım. Görevden alınmam birçok maddi ve manevi problemlere yol açtı fakat en çok üzüldüğüm nokta ise 6 yıl süren hukuk mücadelesini kazanmama rağmen haklarımın iade edilmemesiydi. Bunun sebebi Milli Eğitim Bakanlığında mevcut olan FETÖ/PDY yapılanmasının engel koymasıdır. Benim gibi olup ,mahkeme kararıyla göreve dönen arkadaşları hatırlattığımda , mahkeme kararından ziyade göreve iade etmelerin kendi ellerinde olduğunu , ve kendi adamlarının referanslarını götürmemi istediler. Bunu yapmadığım ve kesinlikle reddettiğim için iki defa yazılı müracaatıma red cevabı gelmiştir. Mahkeme kararının yazılı olan kağıdını alıp , tanıdığım bir kanaat önderinin referansıyla Milli Eğitim Bakanlığında bu konuda yetkili olan kişiye gittim. Gittiğime bin pişman oldum çünkü olmadık hakaretlere uğradım. Bunun sebebi ise paralel yapının yakınından bile geçmememdir.
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞTIR
Sayın cumhurbaşkanımızın Başbakanlık döneminde , tüm bu uygulamalara yol açan süreci bitirecek imzayı attı. 14 Aralık 2010’da İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği ’Gizli’ ibareli dosyada, MGK toplantılarında alınan kararları gönderilen genelgeleri iptal eden imzayı attı.
Başbakan Erdoğan’ın, 14 Aralık 2010’da İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği ’Gizli’ ibareli dosyada MGK toplantılarında alınan kararları ve dönemin başbakanının imzaladığı genelgeleri dosyada göstererek şöyle yazdığı görülüyor:
“Ekli listede belirtilen genelge ve talimatlar ile bunlarla ilişkili olarak Başbakanlık ve diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından, genelge, tamim, eylem planı, yönerge, talimat, olur, direktif ve diğer adlar altında yürürlüğe konulan her türlü işlem ve düzenlemeler yürürlükten kaldırılmıştır.”
20 yıllık mağduriyetten sonra isteğimiz ,bütün mağdurlara iade-i itibar ve mağduriyetlerini giderici tüm özlük , sosyal ve ekonomik haklarının verilmesi ; hukukun işletilmesi , geç de olsa adaletin yerini bulmasıdır. Dini istismar ederek MEHDİLİK iddiasında bulunan sahte şahısların Türkiye içinde cirit atmasını istemiyorsak, gerçek vatan evlatlarına ve ilmini sahih kaynaklardan öğrenen ve öğretmeyi de şiar edinen pırıl pırıl din gönüllülerine bir an önce hak ettikleri yerlerde görev verilmesini istiyoruz.
EZHERHABER


Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.